17 Aralık 2024 - Salı

RUHUMUZA AĞIT

Benim korkum başka, benim korkum derin; benim soluğumu kesen soğuk sıcaklıkölçerin gösterdiği, eksi bilmem kaçlar değil…

Yazar - Hatice Başkapan
Okuma Süresi: 2 dk.
283 okunma
Hatice Başkapan

Hatice Başkapan

haticebaskapan@hotmail.com -
Google News

Soğuğun soluk aldırmadığı bir memlekette yazıyorum bu satırları. Gözümü perdeleyen sis gönlümün göğünü karartıyor sanki. Yine de ışığa olan inancımı yitirmiyorum. Saçaklardan sarkan buzlar ufkumun önünü kesiyor; düşüncem, hayalim, hedefim küçülüyor; aldırmıyorum. Bu soğuğun, bu buzun, bu sisin içinde insan telaşları dikkatimi çekiyor ve bakıyorum. Koşan, yorulan, düşen, yürüyemeyen insanların bir şeylere yetişme çabaları… Donuk çehreler şehre benziyor. Ama ben bundan korkmuyorum. Benim korkum başka, benim korkum derin; benim soluğumu kesen soğuk sıcaklıkölçerin gösterdiği, eksi bilmem kaçlar değil…

Ben geliri güzele, parayı estetiğe, betonu doğaya, çıkarı dostluğa, sanalı gerçeğe tercih edenlerden korkuyorum. Yeşile açılan savaşın kazanılmasından korkuyorum. Hapsolduğumuz evler gibi ruhlarımızın da betonlaşmasından korkuyorum. İnsan doğup insan kalamayan yanlarımızdan, duygudaşlığın gönlümüze yabancılaşmasından korkuyorum…

İnsan suya benziyor biraz. O da su gibi, bulunduğu yerin, temas ettiği şeylerin hususiyetine bürünüyor bir süre sonra. Gösterişli semtlerde, gösterişli binalar içinde kalbinin renkleri gitgide soluklaşıyor mesela. Süsü özünün önüne geçiyor. Soğuyor, katılaşıyor, taşlaşıyor. Bunca kalabalıkta insan, rastlayamıyor insana…

Biraz daha para kazanmak hırsıyla ruhsuzlaştırılıyor ya şehrimiz, yuva olmaktan çıkarılıp beton yığınlarına döndürülüyor ya evlerimiz bizler de tam olarak öyleyiz. Bizim de bedenlerimiz ruhsuzlaşıyor günden güne, biz de insan yanımızı yitirip iskelete dönüyoruz. Bulunduğumuz yere benziyoruz gitgide…

Bahçelerimizde binbir renkli çiçekler yetiştirmiyoruz artık, bahçesiz duvarlar büyütüyoruz sıra sıra. Baharlarımız renksiz, belirsiz. Nasıl da alıştık ağaçsız sokaklara… Korkuyorum çünkü isyan etmiyor gönlümüz bütün bu olanlara!

Penceresiz, ışıksız ruhumuzun evleri de. Göğü yok bu evlerin; ayı, yıldızı, güneşi yok. Değmiyor ayağımız yeşilin huzuruna, salınmıyor uçurtmamız mavinin sonsuzluğunda. Hep soğuk, hep karanlık içreyiz! Üşüyorum…

#
Yorumlar (6)
Hatice
23.12.2024 01:31
Her insan suya benzemiyor zannımca Rahime Hanım. Bazıları oduna, bazıları taşa yakın daha çok… Ama siz tamamen suya benzettiğinize göre anlaşılan su gibi yumuşak ve hayat olanlardansınız. ☺️ Ne mutlu… Var olasınız.
Rahime Dogrugil
22.12.2024 18:03
"İnsan suya benziyor biraz." Katılıyorum ama biraz mı bence tamamen suya benzer. Yazınız ve diğer yazılarınızı da beğendim. Kaleminiz daim olsun Hanfendi...
Hatice
20.12.2024 11:01
Güç verdiniz Hilmi Bey. Teşekkür ederim.
Hilmi Cansız
19.12.2024 22:59
Bunca kalabalıkta insan, rastlayamıyor insana… Ne güzel özetlemiş bu cümle bu çağın insanını. Yeni yazılarınızı bekliyoruz Hatice Hanım. Tebrikk ediyorum
Hatice
19.12.2024 00:35
Çok teşekkür ederim Gülcihan Hanım. Nefesinize sağlık…
Gülcihan Naz
18.12.2024 19:47
Bir nefeste okudum. öyle derin anlamlar buldum ki, kaleminize sağlık.
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.