ETÜ'nün 2018'de hazırladığı şok deprem raporu
“Yedisu fayına işaret etmesi”nin ardından Erzurum Teknik Üniversitesi’nin (ETÜ) 2018 yılında hazırladığı ve bugüne kadar “sümenaltı edildiği”
Bilim Akademisi üyesi jeolog Naci Görür başta olmak üzere birçok uzmanın Kahramanmaraş depremi sonrasında 'Doğu Anadolu Fayı ile Kuzey Anadolu Fayı Bingöl Karlıova'da birleşiyor' diyerek “Yedisu fayına işaret etmesi”nin ardından Erzurum Teknik Üniversitesi’nin (ETÜ) 2018 yılında hazırladığı ve bugüne kadar “sümenaltı edildiği” anlaşılan bir “deprem raporu” ortaya çıktı.
Erzurum Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi ve İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden hocalar ve öğrenciler tarafından hazırlanan ve Palandöken Belediyesi tarafından finanse edilen rapora göre, Palandöken İlçesi sınırları içerisindeki binaların büyük bir kısmı “riski” durumda.
ETÜ’NÜN RAPORU TEHLİKEYİ ORTAYA KOYDU
“Sokaktan Tarama Yöntemiyle Binaların Bölgesel Deprem Risk Dağılımının Belirlenmesi” yöntemiyle yapılan ve “6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında tanımlanan riskli yapıların tespitine ilişkin esaslar çerçevesinde” gerçekleştirildiği ifade edilen araştırma sonucunda çıkan sonuç, büyük bir tehlikeyi gözler önüne serdi.
2017 yılında başlanılan ve dönemin AK Partili Palandöken Belediye Başkanı Orhan Bulutlar tarafından finanse edilen ve İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Dilek Okuyucu, Arş. Gör. Burak Gedik çalışma ekibindeki inşaat mühendisleri Gökçe Kaan Savaş, M. Fatih Şuşarlıoğlu ve Tarık Kara tarafından yapılan çalışma, 2018 yılında tamamlanmış ve 1 Mart 2018’de bilimsel rapor olarak da yayınlanmış.
1177 BİNA İNCELENMİŞ, SONUÇ KORKUNÇ!
Tamamlanarak O dönemki belediye yönetimine teslim edildiği anlaşılan raporda, “bina performans puanlarının istatistiki olarak incelenmesi sonucunda yapılar 5 ayrı risk grubuna dağıtılmıştır. Değerlendirilen 1177 adet betonarme yapının yüzde 7.2’ sinin yüksek riskli, yüzde 62.4’ ünün orta derecede riskli, yüzde 7.3’ ünün düşük riskli, yüzde 22’ sinin güvenli ve yüzde 0.7’ sinin çok güvenli olduğu sonucuna varılmıştır” ifadelerine yer verildi.
Yani rapora göre incelenen 1177 binanın yüzde 70’i “yüksek riskli” ve “ortada derecede riskli” kategoride yer aldı. Çok güvenli yapı kategorisinin ise sadece yüzde 0.7 oranında kalması ve bu yapıların da sadece “tek katlı işyerleri” olduğunun vurgulanması da şok etkisi yaptı.
RAPORDA ÜRPERTEN DETAYLAR VAR
· Yapı taşıyıcı sistem türü bakımından yapılan inceleme neticesinde binaların yüzde 90.9’ unun betonarme çerçeve türü taşıyıcı sisteme sahip olduğu ve kalan yüzde 9.1’ lik kısmının ise betonarme çerçeve + perde türü taşıyıcı sistem üzerine inşa edildiği belirlenmiştir.
· İncelenen yapılarda en çok gözlemlenen yapısal kusur kısa kolon varlığı olmuştur. Binaların yüzde 71.4’ ünde kısa kolon durumu tespit edilmiştir. Yapılarda ağır çıkma ve yumuşak kat bulunma durumları oransal olarak nispeten birbirine yakın çıkmıştır. Ağır çıkma bulunan yapıların oranı yüzde 27.1 iken yumuşak kata sahip yapıların toplam yapı sayısı içerisindeki oranı yüzde 24.3 olarak tespit edilmiştir.
· Çalışma esnasında proje ekibinin en çok zorlandığı husus bina görsel kalitesi parametresi hakkında karar vermek olmuştur. Uygulamacıyı normal koşullarda dahi zorlayan, sübjektif bir değerlendirme kriteri olan bina görsel kalitesi parametresi hakkında karar vermek dışardan ısı yalıtımı yapılmış binalar için son derece zor olmuştur.
· 9 Ekim 2008 tarih ve 27019 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren Isı Yalıtımı Yönetmeliği her ne kadar yönetmeliğin yürürlüğe giriş tarihinden önce yapım işi ihalesi ilan edilmiş olan kamu binaları ve yapı ruhsatı alınmış özel binalar hakkında yönetmelik hükümlerinin uygulanmayacağını açıkça ifade etse de; incelenen bölgedeki pek çok yapıda dışarıdan mantolama uygulamasıyla ısı yalıtımı işlemi gerçekleştirilmiş olduğu gözlemlenmiştir.
“BİNALAR EKONOMİK ÖMRÜNÜ TAMAMLAMA AŞAMASINDA”
· Isı yalıtımı uygulaması kullanıcılar tarafından bölgenin ağır kış iklim koşullarında enerji tasarrufu yapılması amacıyla yapılmaktadır. İncelenen binalardaki ısı yalıtım uygulaması durumuna ilişkin istatistiki veri Tablo 7’ de sunulmaktadır. Değerlendirilen betonarme binaların yüzde 37.9’unda dışarıdan mantolama uygulaması ile ısı yalıtımı yapıldığı tespit edilmiştir.
· Çalışma sonucunda, incelenen ve yönetmelik kapsamı dâhilinde değerlendirilen 1177 adet betonarme yapının yüzde 70’ inin yüksek ve orta derece riskli yapılar sınıfında olduğu belirlenmiştir. Bu yapılar genel olarak Yenişehir bölgesinin imara açıldığı dönemin ilk zamanlarında inşa edilen konut yapılarıdır. Pek çoğu 30 yaşın üstünde olan yapıların bölgenin ağır iklim koşulları ile birlikte iyice yıprandığı ve ekonomik ömürlerini tamamlama aşamasında oldukları düşünülebilir.
· Güvenli olarak belirlenen yapıların tamamına yakını tek katlı ticari yapılardır ve Marketler bölgesinde yoğunlaşmıştır.
· Çalışma kapsamında toplam 1194 adet bina için değerlendirme yapılmış 18 adedi yönetmelik uyarınca kat sayısının 8’den fazla olması nedeniyle kapsam dışı bırakılmıştır. Toplam 1177 adet bina üzerinde deprem risk değerlendirmesi yapılmıştır.
“BELEDİYE KENTSEL DÖNÜŞÜME YÜKSEK RİSKLİ BİNALARDAN BAŞLAMALI” DENİLMİŞ AMA…
· Palandöken Belediyesi’nin kentsel dönüşüm çalışmalarına yüksek riskli binalardan başlaması ve çalışmayı orta derece riskli binalar ile devam ettirmesi önerilmektedir.
· Saha çalışması süresince halkın kentsel dönüşüm konusunda genel olarak bilinçli ve binalarının yenilenmesi konusunda talepkâr oldukları gözlemlenmiştir.
· İmar planları oluşturulmadan önce benzer çalışmaların yapılmasının faydalı olacağı düşünülmektedir.
· Çalışma neticesinde bir tür sağlama yapılması amacıyla her risk grubundan belli sayıda bina seçilerek ikinci aşama incelemelerinin yapılması ve elde edilen sonuçların birinci aşama değerlendirme sonuçlarıyla kıyaslanmasına ilişkin çalışma devam etmektedir.
· Bina performans puanı hesabında kullanılan görsel kalite parametresinin ısı yalıtımı amacıyla sonradan dışarıdan mantolama yapılmak suretiyle dış cephesi giydirilen binalar için değerlendirilmesi oldukça güç bir hal almıştır. Sıklıkla rastlanmaya başlanan bu durum için Yönetmelikte güncelleme yapılması önerilmektedir.
· Deprem esnasında bina dış cephesinden koparak yere düşmek suretiyle risk oluşturacak unsurlar ulusal yönetmelik kapsamında değerlendirmeye alınmamaktadır. Yapılan saha çalışmasında çok sayıda yapıda bu tür unsurların bulunduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte 2015 yılında güncellenen Amerikan FEMA P – 154 dokümanında yer verilen benzer yöntemde (sismik tehlikesi yüksek olan bölgelerde) dış cepheden dökülme potansiyeli olan unsurlar bina performans puanı hesabında dikkate alınmaktadır. Yapılan çalışmanın bir risk değerlendirme çalışması olması nedeniyle Yönetmelikte bu hususu dikkate alan bir güncelleme çalışması yapılması önerilmektedir.
PALANDÖKEN BELEDİYESİ BUGÜNE KADAR NE YAPTI?
Erzurum Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan ve sadece Yenişehir bölgesiyle sınırlı kalan “deprem risk raporu”yla ilgili Palandöken Belediyesi’nin bugüne kadar adeta “kılını dahi kıpırdatmaması” şaşkınlıkla karşılandı. Dönemin Belediye Başkanı Orhan Bulutlar’ın böylesi önemli tespit ve uyarıların yapıldığı, binlerce insanın hayat riskini gözler önüne seren bu raporla ilgili sadece bölgenin imar planını “8 kat imar izni” çıkarmak dışında hiçbir çalışma yapmaması tepki çekerken, gözler mevcut Palandöken Belediye Başkanı Muhammet Sunar’a çevrildi…
Başkan Sunar’ın bugüne kadar “sümenaltı” edildiği veya “ciddiye alınmadığı” anlaşılan raporla ilgili olarak “ciddi” ve “elle tutulur” çalışma yapması talep ediliyor.
RAPOR ERZURUM GENELİNE YAYILMALI
Öte yandan hazırlanan raporun sadece Palandöken İlçesi ile sınırlı kalmaması da beklentiler arasında. Yakutiye ve Aziziye Belediyeleri’nin de Erzurum Teknik Üniversitesi ile ortak hareket ederek benzer rapor hazırlatarak, Erzurum’un “risk haritası”nı çıkararak, merkezi hükümetin kapısını çalması bekleniyor. Kahramanmaraş depreminde çok sayıda yeni binanın da yerlebir olması nedeniyle hazırlanacak raporlarda, 1999 depremi sonrasında çıkarılan ve 2008 ile 2018 yıllarında güncellenen “deprem yönetmeliği”ne uygun olarak yapıldığı “iddia” edilen yapıların da yeniden incelenmesi talep ediliyor.