|
|||
![]() |
Kitap Tanıtım Yazı Serisi – 8 / İRFAN PINARLARI | ||
Abdulnasır KIMIŞOĞLU | |||
abdlnsr.kmsgl@gmail.com | |||
Kitap Tanıtım Yazı Serisi – 8 İRFAN PINARLARI: TASAVVUFİ GÖZENİN HÜSEYNÎ ÇAĞLAYANI
Tanıyanları gönülden şahittir ki Sayın Hüseyin KOTAN hocamız da bahsini ettiğimiz hikmet burcunun Erzurum uç beylerinden birisidir. Tanımaktan ve sohbetinden müstefit olmaktan onur duyduğum bir şairdir kendisi. Bildiğim kadarıyla şehrimizde ilk defa yerel şiveyle şiirler yazan ve en meşhuru da “ölirem” şiiri olan şair Hüseyin KOTAN hocamız, hikmet burcundan gönüllerimize bir davetname göndermiş. Namesi, çağlayan gibi coşkun ve aynı zamanda huzurun sükûnetini işaret eden bir gözedir. O göze ki “irfan pınarı” olan bir çağlayandır. “İrfan Pınarları” kitabı, tekke edebiyatı çatısı altında var olan bir şiir kitabıdır. Yazarı ise şair Hüseyin Kotan’dır. Sayın Hüseyin KOTAN hocam, kendisini “üveys kâdiri” mahlasıyla tanıtan özü latif, sözü zarif, sohbet ve muhabbeti naif; gönlü şakir, dili zâkir kalemi ise başlı başına mahir bir şahsiyettir. Nevi şahsına münhasır bahtiyar bir derviştir. Ve bu haliyle şehrin önde gelen tasavvuf şairleri arasında müstesna yeri olan bir şairdir. İrfan Pınarları, Aktif yayınlarından 2017 yılında ikinci baskısıyla “deryalar tutuşmuş yanan biz olduk / elleri koynunda kalan biz olduk / veren aldı dost bağının gülünü / çiçeği dalında solan biz olduk” mısralarını rahmetli kardeşi Hayati Kotan’a ithaf ederek okuruyla buluşturmuştur. Kitabın tasarım/dizgisini Muhammet S. KARACA beyin çalıştığını ifade ettikten sonra özellikle kapak çalışmasının Mehmet KOTAN beyin ebru çalışması olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Böyle bir kapak çalışması, içeriği bakımından kitapla da tam bir uygunluk içerisindedir. Kitabın ön söz takdim yazısını, şehrimizin ender münevverlerinden şair Reşat COŞKUN hocamız kaleme almıştır. Ve şöyle demektedir: “Şair Hüseyin KOTAN, gönlündeki kutlu mükaşefe yolculuğunda bizim olan mekânlara uğruyor ve bizim insanlarımızla hasbihal ediyor.” Ve devamla “farklı menzillerde zaman, mekân ve insan üçleminde bizim mekânlarımızda ve yine bizim insanlarımızla Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammet (s.a.s), Veysal Karani, Şah Sultan Geylani, Mevlana, Yunus ve Lütfi efendimize varıncaya kadar tüm gönül erleriyle olan kalbi birlikteliklerini, içinde musiki saklayan lirik dizelerle dile getiriyor. Bizlerle paylaşma ikramında bulunuyor.” Kitap, başta da söylediğimiz gibi Tekke Edebiyatının günümüz misallerinin en canlı örneğidir. Bu yüzden olsa gerektir ki Veysel Karanî efendimizin münacat duası ile başlamaktadır. İrfan Pınarları, isminin de hakkını veren bir deryadır. Özellikle tasavvufi lisanın ve edebin hâkim olduğu bütün mısralar, insana hikmet yudumlatan bir pınardan daha fazlasıdır. 112 şiirden oluşan ve şiirler tahlil edildiği vakit, her birisinin engin bir gönülden süzülen irfan daneleri olduğu görülecektir. Hem yaşanmışlığın hem de hakikatin hâl ve kâl diliyle kelimelere nakşedildiği bir kitaptır. Hüseyin Kotan hocamı/büyüğümü yakinen tanımış birisi olarak şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki kitaptaki şiirleri hocamız kendisine bakıp da yazmış gibi. Çünkü yazılanları birebir yaşayan bir derviştir kendisi. Buna şahitlik eder buna inanırım. Zaman zaman aynı muhabbet ortamında bulunduğumuz vakit, sorulunca cevap veren bir edeple daima sükût eden ahlakına, almış olduğu tasavvuf terbiyesinin haline ve haliyle de bu halin kalemine yansıdığına çoğu kere şahit olmuşumdur. İş görüp görünmeyen ve gördüğü işi Mevla’sına sevdirmeye çalışan kalender bir fıtrata sahiptir. Kitapta özellikle “davetname” adlı şiir, tasavvuf geleneğimizin büyüklerinden bahseden bir şiirdir. Bu büyüklerimiz nazarında her birimize birer davettir aslında her bir mısraı, kelimesi ve hatta harfleri. Kitabı okuyup bitirdiğiniz vakit yüreğinizin yumuşadığını ve katılık adına çoğu huyun eridiğini hissedeceksiniz. İnsan nebevi bir ahlaka bürünmeye ve böyle şekillenmeye başlıyor. Ve şunu da rahatlıkla ifade edebilirim ki kitap, tevhidi ve nebevî yolu insana işaret ve vaaz eden bir kürsü gibidir. Netice itibariyle gök kubbede hoş bir seda bırakacak bir eseri okumanın mutluluğu içerisinde olmakla beraber, şairini de bizzat tanımanın ve sohbetinde bulunup kelam edişinden istifade etmiş olmanın huzuru içerisindeyim. Kapağı, ismi ve içeriği ile tam bir uyum içerisinde okurunu kucaklamayı bekleyen bu derviş yapılı eser, eminim ki zamanla daha da kıymetli olacaktır. Özellikle bestelenmeye müsait birçok şiirin olması, tasavvuf musiki cemiyetlerinin dikkatlerini çekip de bestelenmesi ayrıca bir vefa örneği olacaktır. Çünkü yunusvari söyleyişi bakımından musikiye de katkı yapacak bir zenginliktedir. Bu nedenledir ki musikişinas gönüllerin teveccühünü sabırla beklemektedir. Son söz olarak şunu söylemek istiyorum sayın hocam: Şahsım adına “kımışoğlu, dost oldu dosta gider” notuyla imzaladığınız bu eser, yüreğime letafetin ve muhabbetin kapılarını gösterdi, bahtiyarım. Bana bu huzuru yaşatan eser hakkında dileğim odur ki bu şiirler inşallah, gönüllerden ve dillerden düşmeyen bestelerle çağlar aşıp çağlar ötesine soluğunu devam ettiren bir çağlayan olur… |
|||
Etiketler: Kitap, Tanıtım, Yazı, Serisi, –, 8, /, İRFAN, PINARLARI, |
|