|
|||
Koronadan daha tehlikelisi | |||
Kısa bir zamanda bütün dünyanın sorunu haline gelen Kovid-19 salgını konusunda tüm dünyanın örnek aldığı tedbirler alarak ve bilimin tüm gereklerini yerine getirerek insaf sahibi herkesin takdirini kazanan bir performans sergiliyor Türkiye. Virüsün etkilerini hem sosyal ve ekonomik hem de kültürel olarak atlatmaya çalışırken yeni kurallar, yasaklar ve birçok farklı tedbir alıyor. Bütün bu gayretler yanında halkın moral motivasyonunu yüksek tutarak fiziksel açıdan direncini muhafaza etmekle birlikte, ruhsal açıdan da ferahlatmak, huzura yöneltmek için camilerden dua seslerinin yükselmesi, insanımızın dini hassasiyetlerinin canlı tutulması arzulandı. Dua seslerinin yükselmesini sindiremeyen kökü dışarıda olan mutlu azınlık Türkiye’nin yoğun çabalarını göz ardı edip bu kararın ”gericilik” olduğunu ifade ederek algı operasyonu başlattılar. Hatırlayın aynı zihniyet 15 Temmuz’da da okunan selalar için söylenmedik çirkin söz bırakmamıştı. Üstüne bir de Korona virüs dolayısıyla TV’de uzaktan eğitim veren öğretmenlerden birisi türbanlı olarak ekrana gelince insanları terbiye etme, toplumu biçimlendirmeyle kendilerini görevlendirmiş olan, kendisini memleketin sahibi sayan çarpık zihniyet ortalığı velveleye verdi. Neymiş efendim, uzunca bir süredir yatıda olan “irtica” hortlamıştı. Yerine göre sığınak olarak kullandıkları, çıkar, fayda hesaplarını, ilke tazelemelerini, kendi aralarındaki hegemonya kavgalarını bile şemsiyesi altında yaptıkları laiklik elden gidiyordu. Laikliği koruma içgüdüsü ile hareket edip laikliği korumaya kendilerini memur eden, batıyı her türlü hak ve özgürlüklerin merkezi olarak algılayan batı hayranı yasakçı zihniyet sahibi batı sevicilerinin Korona maskesini indiriyordu. Küçük Korona ülkedeki “Beyaz Türklerin” küçük hesapları alt üst etmişti… Çin’den gelen test kitlerinin parasını Atatürk’ün ödediğini iddia eden akıl fukaraları, ülkedeki her güzel gelişmeyi mutlaka Atatürk’le ilişkilendiren, her sıkıntıdan ise yine onun sayesinde kurtulacağımızı sanan yaratıklar Papanın başkent Roma’da boş sokakları dolaşarak salgının sona ermesi için dua ettiğini görmezden geliyorlardı. Fransa’da kiliselerden çan seslerinin yükseldiğini, Papazların, “evlerinizden çıkmayın, dualarınızı evlerinizde edin” çağrısını duymazdan geliyorlardı. Laiklik histerisiyle her dönem insanlar arasında ayrımcılık yaparak kendilerine güç sağlayan bu tipler Batı dünyasının erdem ve vicdan sınavında çuvalladığını kabul edemiyor, “laiklik müdafaa hattı” oluşturuyorlardı. Dahası saygısızlıkları inkârın ötesinde bir şeydi… Ezandan nefret ediyorlar, Camilerde okunan duadan nefret ediyorlar, dinden ve maneviyattan neşet etmiş bütün değerlerden nefret ediyorlardı. Dertleri dinle imanlaydı, ama bunu açıkça dile getiremedikleri için milli, manevi değerleri itibarsızlaştırmak için lafı sağa sola eğip büküyorlardı. İnanmayabilirlerdi. Ama saygısızlık etmeye hakları yoktu. Milletin kutsallarına saldırarak milletle aralarındaki mesafeyi daha da açtıklarının farkında değillerdi bu garipler. Bilim, çağdaşlık, medeniyet gibi kavramlar üzerinden, sürekli Türkiye’yi aşağılayıp, Batı’ya aşkını ilan eden yarasaların Batı’nın insanlık kavramının nasıl bir balon olduğu gerçeğini görmezden geliyor. Erdem ve vicdan sınavında çuvallayan Batı dünyasında “benlik” kavramının nasıl bir ateş olduğu şimdi ortaya çıkıyordu. Biz bu yarasa tiplerin, örümcek kafaların tarihin kara sayfalarına gömüldüğünü zannediyorduk ama hata etmişiz.
Bu arızalı zihniyetin, bu gardırop Atatürkçülerinin laiklik dedikleri helvadan putun Batı’da yerlerde süründüğünü gördüklerini sanıyorduk, ama yanılmışız. Gerçek şu ki, bu kirli, bu karanlık zihniyet devletin, milletin ve ümmetin başına musallat olması yönüyle en bulaşıcı, en öldürücü mikroptan memleket için daha tehlikelidir. Korona virüsü her birimiz için ölümcül bir tehdittir. Fakat tedbir alınarak az hasarla atlatılabilen bir beladır. Etkisi birkaç ayla sınırlıdır. Ülkemiz için daha tehlikeli olanı, milletini diyalog, hoşgörü yalanlarıyla kardıran, İslam’ın ve Türkiye’nin karşısında olan herkesle işbirliği yapan ve ülkemizi üst aklın emrine vererek köleleştirmek isteyen paralel virüstür. Ondan daha tehlikelisi ise Laiklik balonu ile yüz yıldır millete tepeden bakan, Atatürkçülük maskesi ile çıkarlarını kotaran, hayat bulup yaşam sürdüğü topraklara ihaneti erdem sayan zihniyettir. Devletimiz 7/24 milletin hizmetinde, Korona belasıyla kıyasıya bir mücadele verirken, dürüst olan herkesin yapacağı şey, çelme takmak değil, bu mücadeleye omuz vermek olmalıdır. Sizin gibilere rağmen, bu buhrandan millet olarak, ümmet olarak ve devlet olarak Türkiye çok daha güçlü şekilde çıkacak, yeni kurulacak düzenin önde gelen aktörlerinden biri olacaktır. Bu böyle biline… |
|||
Etiketler: Koronadan, daha, tehlikelisi, |
|