"Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?"
                                               Zümer suresi 9

Batılı bir insanın ihtiyaç listesinde kitap 18. sırada yer alırken Türklerin ihtiyaç listesinde kitap 224. sırada yer almaktadır.

Bu ne demektir?
İnsan bir şeyin eksikliğini hissederse ona olan iştiyakı artar. İnsan susuzluk htiği için suyu arar. İnsan dostun eksikliğini htiğinde dost arar. Peki insan kitabın eksikliğini hmezse ilimle nasıl buluşabilir ki?

Bu tablo, bizim dünyamızda kitabın çok da anlamlı ve önemli bir değer olmadığını ortaya koyuyor. Bir başka ifadeyle ilmin ve kitapların hayatımıza neler katacağını bilmediğimizin en bariz göstergesidir bu. Bir yandan batıya olan hayranlığımız devam ederken bu hayranlığın temelinde ilim yattığı gerçeğini bir türlü kavramak istemeyiz.

Medeniyetin, zenginliğin ve sanatın batılılara verilmiş özel bir meziyet  olduğu algısını taşır ve asla batılıların seviyesine gelemeyeceğimiz kanaatini taşırız. Oysaki biraz tarih bilmiş olsak medeniyette, sanattave bilimde batılıların ne kadar önünde olduğumuzu bilir ve bunun bir kader olmadığının bilincine varabiliriz

Bir başka ifadeyle bu durum  kitabın hayatımızı kolaylaştıracağına dair inancımızın son derece kifayetsiz olduğunu ve kitap okumanın, hayatımıza bir katkısının olmayacağı kanaatine sahip olduğumuzu ortaya koyar.

Peki insan kitabı neden değersiz görür ,neden kitaba ihtiyacı olmadığını düşünür?

Çünkü insan kitaplarda ne olduğunu bilmez, kitaptan alacağı şeylerin kendi hayatını ne derece kolaylaştıracağını bilmez, genel okuma oranı düşük olduğu için bunun somut örneklerini de sosyal hayatta görmez ,sorunları ilim olmaksızın ezbere ve alışılagelmiş metotlarla çözmeye çalışır .O yüzden debelenip durur. Oysaki ilim hayatı kolaylaştıran ,medeniyeti genişleten ve toplumsal sorunları çözen bir enstrümandır.

Biz ilmin ne olduğunu, kitaplarda neler olduğunu, ilmin insan hayatını nasıl kolaylaştırdığını, sorunları nasıl çözdüğünü, topluma nasıl barış getirdiğini kitlelere anlatamadığımız takdirde bu ülkede okuma oranı yükselmeyecektir.

Okuma oranı yükselmediği müddetçe sorunlarımızı çözemeyecek  ve ayaklarımızdaki prangalari çözemeyeceğiz.

Somut bir öneriyle yazma son vermek istiyorum.
2020 yılının okuma yılı ilan edelim.. hayatımızdan uzaklaştırdığımız kitapları yeniden hayatımıza dahil edelim.