|
|||
![]() |
Tufeyli zilleti | ||
Akif BEDİR | |||
CHP genlerine döndü ve “Abidik gubudik” ittifakı kurdu. Kılıçdaroğlu siyasette kara bir leke olarak anılan “Güneş Motel” vakasının bir benzerini Türk siyasetine yaşattı. Açıklanan seçim takvimi, partilerin hazırlıklarını da hesaplarını da gün yüzüne çıkardı.
1977 yılında CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit Güneş Motel lobisinde transfer ettiği 11 milletvekilinin 10’una bakanlık vererek Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok yolsuzluk yapılan hükümetini kurmuş ve vekil borsasının temellerini atmıştı.
Siyasi hayatının en zor günlerini yaşayan Kılıçdaroğlu vesayet sistemine yeniden hayat vermek için benzeri bir adım attı. 15 vekilini Meral Akşener’in partisine göndererek hem aslına rücu etti hem de kendini inkâr ederek “koltuk korkusunu” ifşa etti.
Milletvekili dokunulmazlığı ve CHP Genel Başkanlığını forsuyla devlet protokolündeki yerini korumaya çalışıp, koltuğunu kaybetme riskini göze alamadığı için Cumhurbaşkanı adayı olamayan Kılıçdaroğlu, ülkeyi yönetme iddiasının olmadığını da baştan ilan etti.
Kendisi aday olamıyor çünkü koltuk sevdası var, partisinden birini de aday gösteremiyor çünkü kendi üzerine birinin çıkmasına tahammülü yok, “toplumun bütün kesimlerini kucaklayan bir isim” kandırmacasıyla seçimde yerine siyasi bir kurban arıyor, tufeyli davranıyor. Siyaset mühendisliğiyle günü kurtarmaya çalışıyor.
Kılıçdaroğlu isminin toplumu kucaklayamayacağını, bir kısım darbe sevdalısı tuzu kuru beyaz Türk’ten başkasının arkasında yürümeyeceğini bildiği için “çatı aday” arayışından vaz geçemiyor.
Kılıçdaroğlu ile Akşener apar topar hülle yoluyla işi kurtardıklarını zannediyorlar.
Şu an için ortada bir cumhurbaşkanı adayı yok, Türkiye’nin geleceğine dair bir plan, program yok, siyasi bir vizyon yok. Varsa yoksa karanlık güç odaklarına selam çakma, içi boş şov.
Erdoğan karşısında sekiz sandık yenilgisi gören Kılıçdaroğlu, rakip partiyi ve adayını, öne çıkarmak için üstüne 15 vekil verip, 28 Şubat’ta kazığa oturtulmakla ünlenen Akşener’i kaybedeceği belli olan Cumhurbaşkanlığı yarışına itekleyerek aslında Türkiye’ye iyilik yapıyor fakat kendisi bunun farkında değil.
Siyasal kültür sermayesini ağırlıklı olarak “Erdoğan karşıtlığı” oluşturan CHP, daha dün kurulmuş bir partinin ve onun liderinin peşine takılıp, onun ardından siyaset yapmaya çalışıyor olmasının başka nasıl bir mantığı olabilir?
TSK Afrin harekâtında kahraman şehitlerimiz için “kefen giymiş tosunlar” diye söz eden Akşener ile “Afrin merkeze girilmesin” diye adeta yalvaran Kılıçdaroğlu birbirlerini nasıl da tamamlıyorlar.
Akşener ittifak tartışmaları için “Biz ne çıkar, ne çukur, ne cukka ne de yıkım ittifakı yapmayacağız. Şartlı şurtlu şekilde insanlarla el sıkışıp, sırf aday olabilmek için, grup kurmak için abidik gubidik işler yapmayacağız” demişti. Bu icraatla kendilerinin abidik gubidik tipler olduğunu ve bir çukurda debelendiklerini ilan ettiler. Bu CHP’nin “hastalıklı zihniyet”inin dışa vurumudur.
Millete güvenmeyen, milletimizi ve değerlerini hor gören, halka tepeden bakan zihniyetin sahipleri panik içinde.
Bu arada CHP de aday olmakla, rezil olmak arasındaki farkı gözetmeden adaylığını açıklayanlar da ortaya çıktı ama rezillikleri isimlerinin üzerini hemen silip geçti.
Milli kültürümüzü çöplüğe ve milli iktisadımızı kumarhaneye çeviren, zekâmızı maymunlaştıran ve kalbimizi kanserleştiren bu zihniyetin acı gerçeklerle yüzleşme zamanı geldi, geçiyor bile. Vesayet sisteminin bu ülkede artık esamesi okunmayacak, halkla bütünleşemeyenler siyaset sahnesinden silineceklerdir.
Geçmişin hayali ile yaşamanın bir anlamı yoktur. Düne dair ne varsa, dünde kaldı, şimdi yeni eylem, yeni söylem zamanıdır. Yeni hayaller kurma zamanıdır.
Bir başka vakıa ise Saadet Partisi ve Karamollaoğlu.
Milli Görüşün Partileri, Milli Nizamı, Milli Selameti, Refahı, Fazileti kapatıp dün kendisine “katil” diyenlerle aynı safta yer almak için müthiş bir çaba sarf ediyor Karamollaoğlu.
İhanet şebekesi terör örgütünün siyasi kanadı HDP ile aynı safta buluşmayı midesi kaldırıyor, vicdanını yaralamıyor.
Kendisi dışındakilere oy verenler için “bidon kafalı”, “göbeğini kaşıyanlar” diyenlerle ittifak kurup bidon kafalı olmaktan kurtaracağını zannediyor.
CHP-Akşener-HDP-PKK-SP-FETÖ ittifakını sineye çekebiliyor, hayret ki hayret…
Kısır tartışmaların, günübirlik dedikoduların, birkaç gün sonrasını göremeyen siyasi söylemlerin, cambazlıktan başka bir işe yaramayan yorum ve analizlerin hükümranlığı 24 Haziran’da sona erecek inşallah…
Fitne-fesat üzerinden mevzi savaşları verenler, küçücük çıkarları için büyük laflar edip bunu memleket meselesi olarak pazarlayanlar tarihin tozlu raflarındaki yerlerine kavuşacak inşallah…
|
|||
Etiketler: Tufeyli, zilleti, |
|