|
|||
![]() |
Kirli yapının kirli yüzlerinin kökü kazınmalıdır | ||
Akif BEDİR | |||
FETÖ’nün omurgası çökertildi, hani tam da, “inlerine girildi” derken “Falcon” isimli yeni bir gizli haberleşme programı kullandıkları belirlenmiş ve kullanıcıların listeleri savcılıklara gönderilmiş.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ’nün yurtdışına kaçan örgüt üyeleri ile Türkiye’de kalan ve deşifre olmayan kriptolu FETÖ’cülerin güvenli haberleşmesini sağlamak için ByLock benzeri kriptolu haberleşme ağı Falcon’u geliştirdikleri MİT tarafından belirlenmiş.
Falcon listesinde, bugüne kadar deşifre olmamış, kamu ve özel sektörde üst düzey görevde bulunan kişilerin de yer aldığı öne sürülüyor.
Her kılığa her forma girebilen, gerektiğinde kendilerini bile inkâr edebilecek manevra kabiliyetine sahip olan “abiler, ablalar ve kriptolar” her gün yen bir yol, yeni bir yöntemle yeniden var olmaya çalışıyor.
Beli kırıldı, daha da önemlisi artık milletin nezdinde sonsuza kadar mahkûm oldular derken “gaybubet evi” adı verilen hücre evlerinde yeniden yapılanmaya çalıştıkları tespit ediliyor.
Sırtlarındaki derviş hırkası sökülüp atıldı, altından çıkan kipkirli, kapkara suretleri cümle âleme rüsvayı oldu derken “Yüceler”, “İbn-i Erkam” ve “Serden Geçti” grupları olarak adlandırdıkları yeni bir yapılanmaya başladıkları ortaya çıkıyor.
Yüceler grubu 13 kişiden, İbn-i Erkam 300 kişiden ve Serden Geçti grubu da 600 kişiden oluşuyormuş. Yüceler grubu ateşler salarak, lanetler okuyarak, ağlayarak, beddua seanslarını yöneterek kendi sürüsünü yönetip, yönlendiren “okyanus ötesi kahini”nin etrafında olan ve güvendiği yakınlarından oluşuyormuş.
İbn-i Erkam grubu, “finansal gücü olan”, “deşifre edilemeyen, kriptolar”dan oluşan, uluslararası bağlantıları olan, yurtdışına yoğun giriş-çıkış yapan, ağırlıklı olarak ticari faaliyetlerle uğraşan “ağır abi”lerden oluşuyormuş.
Serden Geçti grubunda bulunanlar ise İbn-i Erkam grubunun işleri ile ilgilenen, kendilerini onlar için feda edebilecek “salaklardan” oluşuyormuş.
40 yılı aşkın bir zamanda devlet içine kahpece yerleşen bu alçaklarda, bu karanlık zihniyetin çocuklarında şu ana kadar bir pişmanlık, bir nedamet duygusunun olmadığını çok net görebiliyoruz.
Bunlar her kılığa giren, gizlenmek için uymayacakları bir yaşam tarzı olmayan, patronlarının militanları, ajanlardır.
Bunlar bir yaşam tarzı ve ideolojisi olmayan, bulundukları ortama göre renk değiştiren, oranın kurallarına göre ve yaşam tarzına göre hareket eden bukalemunlar, Türkiye’nin en kirli ittifakıdır.
Bunlar Türkiye’nin milli çıkarlarını zedelemek ve Türkiye’yi dünyada zor durumda bırakmak için dış güçlerin emrinde “ajanlık” faaliyeti yürüten millet düşmanlarıdır.
Bunlar camide imam, kilisede papaz, meyhanede şarapçı, gönül dili diyerek, incinmekten, kırılmaktan, hassasiyetten dem vurup vatana ihanet eden şerefsizler güruhudur.
Bunlar takiyyeyi bir strateji değil bir hayat biçimi olarak gören, istihbarat oyunlarıyla nihai amaca yürümek için her yolu mubah sayan, nefret, bilgi kirliliği ve algı yönetimi ile itibarsızlaştırma, açıkça meydan okuma ve öfkeyi servis eden, organize, sistematik ve emir komuta kademesi olan kirli yapının kirli yüzleridir.
Devleti sırtından vuran bu Haşhaşi çetesi her yere kök salmış. Gizlilik konusunda kullandığı yöntemler nedeniyle teşhisi ve tespiti mümkün olmayan, şiddetten beslenen, gözyaşları üzerinden iktidar hesabı yapan, milli iradenin tecelligâhı olan Meclis’i dahi devre dışı bırakma çabasındaki ipleri emperyal güçlerin elinde olan bir sürüdür.
Kumar oynayınca “himmet”, yurtdışına kaçınca “hicret”, telefon dinleyince “keramet”, yolsuzluk yapınca “ticaret”, ajanlık yapınca “hizmet”, köpük partisi yapınca “letafet”, kin kusunca “mülaanet”, hapse girince “istirahat” diyecek kadar yüzsüz ve ahlaksız paralel ihanet şebekesidir.
Bunlar cinnet geçiren, kör ve kötü niyetli dalkavuk çetesidir.
FETÖ ile yapılan mücadelede her yol, her yöntem denenmeli, bunlar saklandıkları inlerinden çıkarılmalıdır. “FETÖ’yle mücadele ediyormuş gibi” yapıp kendilerini gizlemeye çalışan zavallıları bu azaptan kurtarmak lazımdır.
Yargılamaları “sulandırmak”, “yönlendirip” başka bir noktaya taşıma hamlesinde olan hainlerin boynuna ip geçirilmelidir.
Mağdur kisvesine bürünüp yalanlar eşliğinde ahlar, vahlarla kamuoyu oluşturmaya çalışan ahlaksızlar deşifre edilmelidir.
Gülenist sürü din dili üzerinden siyasi iftiralarla, ulaşabildikleri herkese yalan enjekte ederek darbeyle ulaşamadıkları hedeflerine iftiralarla ulaşmaya çalışıyorlar ve kırık kalplerde, yaralı gönüllerde kendilerine yer arıyorlar.
Siyaset mühendisliklerine paralel büyük bir toplumsal gözaltı ve sindirme projesiyle karşı karşıyayız. Dik durup bunların anladıkları dille konuşmak elzemdir.
|
|||
Etiketler: Kirli, yapının, kirli, yüzlerinin, kökü, kazınmalıdır, |
|