|
|||
![]() |
Biz nerede yanlış yaptık | ||
Akif BEDİR | |||
Bir seçim daha bitti. Yapılan yanlışlara, etik hatalara, yalan beyanlara, üslup bozukluğuna rağmen kazanan İmamoğlu oldu. Sabah akşam halka nefret kusup sonra her şeyin çok güzel olmasını bekleyenlerin galibiyeti içimizi sızlatsa da, Kandil ile Pensilvanya’yı sevindirecek bir sonucun hâsıl olması canımızı sıksa da CHP merkezli karşı cephe seçimin kazananı oldu. İmamoğlu bir tercih değil, tepki başkanı oldu. İstanbul, Binali Yıldırım gibi büyük bir şansı maalesef kaçırdı. Hizmetleriyle Türkiye’nin her köşesinde imzası olan Binali Yıldırım donanımlıydı, sevgi doluydu, herkesi kucaklayan, herkesle konuşup anlaşabilen biriydi. İstanbul’un ihyası için aranan isimdi, millet istemedi. Sözüyle, özüyle, duruşuyla ve kalitesiyle adamlığın resitalini sunan Binali Yıldırım bu seçimin kaybedeni değildir. AK Partiye karşı büyük bir güven kaybı vardı, teşkilat halktan kopuş yaşıyordu ve halk değişim istiyordu. Hükümetin icraatları halkın beklentilerinin gerisinde kalmıştı. Köklü sorunları, geçici çözüm önerileri ile geçiştirenler, değişime direnenler, AK Parti’nin imajına zarar veren herkes bu sonucun müsebbibidir. Milletin verdiği mesaj iyi okunmalıdır. İstanbul seçimlerinden çıkarılacak en büyük ders, milletin gönlünü kazanmanın hala AK Parti’nin önündeki en büyük hedef ve görev olarak durduğu gerçeğidir. Pusuda bekleyen şer güçler, AK Parti toplumsal desteğini yitirdi yaygarasıyla yarından itibaren Türkiye’yi yeni bir istikrarsızlaştırma sürecine sokmak için kolları sıvayacaktır. AK Parti teşkilatlarının “yenilgi, yenilgi büyüyen bir zafer vardır” anlayışını düstur kabul eden bir hareket mi, yoksa Tayyip Erdoğan sırtından zaferlere alışmış bir yığın mı olduğunu çok net bir şekilde göreceğiz. AK Parti bu yenilgiden bir ders çıkarmak istiyorsa, önce kendi özüne dönmeli ve ciddi bir iç muhasebe yaparak toplumun bütün kesimleriyle barışmanın yollarını bulmalıdır. Halk gibi konuşan, halk gibi yaşayan, gözünden yaş gelen, çocukla gülüp, sevinebilen siyasilerin kabul edilip, taçlandırıldığını unutan, görmezden gelen AK Parti teşkilatları halktan yedikleri bu tokatla kendilerine gelirler diye umuyorum. İnsanımız “sevdası” Türkiye olan, barış ve huzuru ilke edinen, kavga yerine barışı, düşmanlık yerine kardeşliği, çatışma yerine diyalogu, nefret yerine sevgiyi, cehalet yerine bilgiyi egemen kılmak isteyenleri görüp ve onlara “evet” dediği gerçeğini umursamayan, “nasılsa kazanırız!” rehavetindeki AK Partilileri uykularından uyandıracak bir tokat olur diye düşünüyorum. Seçim sonuçları değerlendirilirken biz nerede yanlış yaptık diye sormak için iyi bir fırsattır. Kendi ilkelerinden uzaklaşan, reformist kimliğini kaybeden partinin özüne dönmesi için belki de bir musibet bin nasihatten evla olacaktır. İçimizdeki akılsızların, cahillerin, hainlerin sayesinde değerlerimizi yıprattık, ölçülerimizi kaybettik, benliğimizi yitirdik. Hamasetle, duygu patlamalarıyla, öfkeyle nefret kusmak yerine, aklıselim olarak düşünmek, çare aramak ve nefis muhasebesi yapma zamanıdır. “Sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır vardır. ALLAH bilir siz bilemezsiniz” ilahi ikazı uyarınca güçlü, dinamik bir ülke, bölgesel güç konumunu, küresel oyuncu pozisyonunu korumak için saflarımızı sıklaştırıp, gayretlerimizi artırmalıyız. CHP’nin İstanbul’u kazanmasının demokrasiyi güçlendireceği hayalinin kâbusa dönüşeceği gerçeğini yaşayıp göreceğiz. Yapılması gerekenler, milletin beklentileri neler diye düşündüğümüzde aklıma gelenleri kısaca sizlerle paylaşmak isterim.
|
|||
Etiketler: Biz, nerede, yanlış, yaptık, |
|